Yılanla konuştu, çakallarla yaşadı: 75 yaşındaki fotoğrafçının arşivi hayran bıraktı

Edirne’de yaşayan 75 yaşındaki emekli öğretmen ve doğa fotoğrafçısı Ali Çitak, 30 yılı aşkın süredir çektiği yaklaşık 100 bin karelik doğa arşiviyle dikkat çekiyor.
Yılan, çıyan, çakal, çekirge, kurbağa ve kuş gibi pek çok canlının yer aldığı bu görsel birikim, üniversite öğrencileri ve akademisyenler tarafından da kaynak olarak kullanılıyor.
1965’te bir mahalle fotoğrafçısında çalışarak başladığı fotoğrafçılık serüvenini emeklilikle birlikte profesyonel düzeye taşıyan Çitak, öğretmenlikten emekli olduktan sonra özellikle Edirne’nin Uzunköprü ilçesinde yaban hayatını belgelemeye yöneldi.
Çitak, bu süreci şöyle anlatıyor:
“Fotoğraf, benim için daha çok bir belge niteliğini taşıyan fotoğraf olmalıydı ve bir işe yaramalıydı. Geleceğe bir belge bırakmak önemliydi.”
15 YIL AYNI AĞACIN ALTINDA BEKLEDİ
Doğa fotoğrafçılığına 1995’te başladığını anlatan Çitak, Uzunköprü’deki Bülbül Korusu’nda tam 15 yıl boyunca aynı meşe ağacının altında yaban hayatını gözlemledi.
Burada ağaçkakan yuvası yapan kuşları, çakalları, porsukları, tavşanları ve yılanları belgelediğini belirterek, “Devamlı gittiğim için de elimde şu anda gerçekten büyük bir hazine diyebilirim, arşiv var” dedi.
"İKİ ODAMDAN BİRİ ARŞİV İÇİN"
Evinin bir odasını tamamen fotoğraf çalışmalarına ayırdığını belirten Çitak, çalışmalarını şöyle anlattı:
“Benim şu anda iki odam var evimde. Birisi kütüphane, birisi de fotoğraf çalışmalarımı yürüttüğüm yer. Şu anda bunların tümünü elden geçirip günlerce ayırmaya, elemeye çalışıyorum. Elediklerimi de belirli konularda tasnif ederek, üniversitedeki gençlerle paylaşıyorum.”
Sadece Edirne’de yaşayan ve nadir görülen 'bombina bombina' adlı kurbağa türünü ilk kez fotoğrafladığını aktaran Çitak, bu çalışmayı Prof. Dr. Bayram Göçmen ile gerçekleştirdiklerini belirtti:
“Beraber gittiğimiz bir gün orada ‘bombina bombina’yı çekmeye muvaffak olduk.”
"SARI YILANLA DOST OLDUM"
Çitak, doğadaki hayvanlarla kurduğu ilişkiyi ise şöyle anlattı:
“Gelir sarı yılan böyle 45 santime kadar yanıma; konuşuruz, fotoğrafını çekerim. Doğayla dost oldum zaten.”
Çakalların içinde kaldığını da söyleyen Çitak, korkmadığı sürece hayvanların zarar vermediğini vurguladı.
BİR YILAN İÇİN BEŞ SAAT BEKLEDİ
Fotoğrafçılığın en önemli unsurunun sabır olduğunu belirten Çitak, “Doğa fotoğrafçılığının birinci koşulu sabırdır. Sabrederseniz murada erersiniz. Mesela ben bir yılanın deliğinden çıkması için 5 saat bekledim” dedi.